Son olarak maçtan sonra Mourinho'nun yaptıkları hiç hoş değildi.Adamda ki kazanma arzusu herşeyin önüne geçmiş durumda.Mağlup olduğunda yapabileceklerinin sınırı yok.Zaten onunda en büyük avantajı o,kaostan beslenen ve bunu avantaj haline getiren tuhaf bir adam.Önümüzdeki sene tansiyon daha çok yükselir ama bu sefer gülen taraf Mourinho olur...
18 Ağustos 2011 Perşembe
Mourinho'nun Nefreti
Son olarak maçtan sonra Mourinho'nun yaptıkları hiç hoş değildi.Adamda ki kazanma arzusu herşeyin önüne geçmiş durumda.Mağlup olduğunda yapabileceklerinin sınırı yok.Zaten onunda en büyük avantajı o,kaostan beslenen ve bunu avantaj haline getiren tuhaf bir adam.Önümüzdeki sene tansiyon daha çok yükselir ama bu sefer gülen taraf Mourinho olur...
17 Ağustos 2011 Çarşamba
Keita(Nerde Kalmıştık)
15 Ağustos 2011 Pazartesi
Türk Futbol'unun Ölüm Günü
Evet,uzun zamandır yazmıyordum.Zaten yazacak çok şey de yoktu.Çünkü ortada konuşulacak şey futbol olmayınca,benimde içimden yazacak bir şeyler gelmedi.Ta ki bugüne dek.Üzerine konuşulacak şey futbol ve onun ölümü hakkında.
Her şey 3 temmuzda başladı.Futbolcu,yönetici,teknik direktör'lerin de arasında bulunduğu birçok kişi, şike soruşturmaları kapsamında göz altına alındı.Ve çok geçmeden bir çok kişi tutuklandı ve cezaevine konuldu.O zamandan bu zamana her kafadan bir ses çıktı,kimi medyaya saldırdı,kimi kendilerine komplo kurulduğunu düşündü,kimi biz suçsusuz yanlış anlaşıldık dedi,kimi savcı bizi siklemedi dedi vs...Şimdi ortada kuvvetli bir suç şüphesi var ki bu insanlar,tutuklu yargılanıyorlar.Bu bir.İkincisi bu soruşturma tek bir takımı ya da şahısı kapsamıyor.Hal böyleyken var olduğu iddia edilen komplonun varlığına inanmamız beklenemez.Bu ülkede Fenerbahçe'nin iktidara ne kadar yakın bir klüp olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.Eğer iktidar böyle bir komplo kurmak isteseydi,bunun kurbanı eminim biz olurduk.Dikkatlice bakınca görürsünüz ki,TT Arena açılışında yaşananlardan sonra,Galatasaray taraftarına düpedüz hakaret eden şahıs spor bakanı oldu ve stad açılışında abuk subuk,ipe sapa gelmeyen konuşmalar yapan şahıs ise bilmem nere bakanı oldu.Bu olaylardan sonra iktidarın,Galatasaray'a olan tavrı net birşekilde değişmişti.Açıkcası iktidarın Fenerbahçe'yi hedef alması çok saçma,hele yıkılmayan son kale Fenerbahçe deyipte,bir şekilde kendini teselli etmek de çok ahmakça.
Tüm bu olanlardan sonra,TFF'nin vereceği tepkiyi çok merak ediyorduk.Henüz yeni kurulmuş bir yönetim adına oldukça şanssızdılar.Acil sürede Türk futboluna yön verecek,nefes aldıracak bir karar vermeleri bekleniyordu.Yeni başkan Mehmet Ali Aydınlar,koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğundan,içinde bulunduğu durum daha da zor bir hal alıyordu.Ama bulunduğu konum itibariyle kendisinden beklenen tarafsız olmasıydı.Ama unuttuğumuz birşey vardı,bir Fenerbahçe'li hangi kurumda ne konumda olursa olsun,tarafsız olamazdı,zaten böyle de bir lüksü yoktu.Tahminim doğru çıktı.İlk etapta süreci uzatıp,topu adli makamlara attı ve yargı sürecini bekleyeceklerini söyledi.Tabi bu arada liginde önceden belirlenen tarihte başlatılmasını uygun gördü.Sonra ne olduysa,fikirleri değişti ve adli makamlardan belgeleri alıp,etik kurulunca incelenmesine karar verildi.Ve etik kurulunun görüşlerine göre karar vereceklerini söyledi.Tabi bu arada liglerde yaklaşık 40 gün ertelenmişti.Bu kararlardan şu ana dek yine birçok şey konuşuldu,bir sürü spekülasyon yapıldı,araya birde zorlamayla Galatasaray adı da bulaştırıldı.Bu şekilde daha da rahat ettiler.Galatasaray'ın suçsuz olduğunu onlarda çok iyi biliyordu ama amaç çamur at izi kalsındı.Metriste bulunan ve sık sık fenalıklar geçirip hastaneye kaldırılan Aziz Yıldırım'ın kalemşörleri tarafından savcılığa verilen ifadelere bakılarak klübümüz bu soruşturmaya dahil edildi.Ama bundan bişey çıkmadı,zaten çıkmayacaktı da.
Ve bugün bu sürecin sonuna gelindi.Beklediğimiz üzere top yine adli makamlara atıldı ve yargı sonucu bekleneceği söylenildi.Tabii bu durumda insan sormadan edemiyor.Madem bu süreci uzatacaktınız,yargı sonucunu bekleyecektiniz,ne sikime ligleri 40 gün ertelediniz?Savcılıktan elinize verilen 26 belgeye rağmen hala neden elimizdeki belgeler yeterli değil diyorsunuz?Bu belgeler gelmeden önce gizlilik kararının devam ettiğini bildiğiniz halde,hala ne demeye şüphelilelerin savunmasını alamadığımızdan süreci uzatıyoruz diyorsunuz?Bunun gibi sorulacak bir sürü soru mevcut aslında.Amaç süreci uzatarak Fenerbahçe'yi Cl'den gelecek paralardan mahrum etmemek ve bu süreçte yasa değiştirip,suçu sadece şahıslara yükleyip,kurumları bundan ayırt etmek ve Fenerbahçe'yi kurtarmak.Bu durumda Türk futbolunun ölüm fermanı imzalamakla eşdeğerdir benim gözümde.Bundan sonra Türkiye'de oynanacak şeye futbol demek imkansız.Bu sene yaşanacakları gördükten sonra,bu ülkede futbolun oynanamayacağını da göreceksiniz.Fenerbahçe'ye her gittiği yerde(Sivas hariç)tepki gösterilecek,saha dışında bir çok olaylar olacak ve işin çıkılamayacak bir hal alacak futbol.Uzun lafın kısası bundan sonra izleyeceklerimiz sadece tiyatrodan ibaret olacak.
Her şey 3 temmuzda başladı.Futbolcu,yönetici,teknik direktör'lerin de arasında bulunduğu birçok kişi, şike soruşturmaları kapsamında göz altına alındı.Ve çok geçmeden bir çok kişi tutuklandı ve cezaevine konuldu.O zamandan bu zamana her kafadan bir ses çıktı,kimi medyaya saldırdı,kimi kendilerine komplo kurulduğunu düşündü,kimi biz suçsusuz yanlış anlaşıldık dedi,kimi savcı bizi siklemedi dedi vs...Şimdi ortada kuvvetli bir suç şüphesi var ki bu insanlar,tutuklu yargılanıyorlar.Bu bir.İkincisi bu soruşturma tek bir takımı ya da şahısı kapsamıyor.Hal böyleyken var olduğu iddia edilen komplonun varlığına inanmamız beklenemez.Bu ülkede Fenerbahçe'nin iktidara ne kadar yakın bir klüp olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.Eğer iktidar böyle bir komplo kurmak isteseydi,bunun kurbanı eminim biz olurduk.Dikkatlice bakınca görürsünüz ki,TT Arena açılışında yaşananlardan sonra,Galatasaray taraftarına düpedüz hakaret eden şahıs spor bakanı oldu ve stad açılışında abuk subuk,ipe sapa gelmeyen konuşmalar yapan şahıs ise bilmem nere bakanı oldu.Bu olaylardan sonra iktidarın,Galatasaray'a olan tavrı net birşekilde değişmişti.Açıkcası iktidarın Fenerbahçe'yi hedef alması çok saçma,hele yıkılmayan son kale Fenerbahçe deyipte,bir şekilde kendini teselli etmek de çok ahmakça.
Tüm bu olanlardan sonra,TFF'nin vereceği tepkiyi çok merak ediyorduk.Henüz yeni kurulmuş bir yönetim adına oldukça şanssızdılar.Acil sürede Türk futboluna yön verecek,nefes aldıracak bir karar vermeleri bekleniyordu.Yeni başkan Mehmet Ali Aydınlar,koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğundan,içinde bulunduğu durum daha da zor bir hal alıyordu.Ama bulunduğu konum itibariyle kendisinden beklenen tarafsız olmasıydı.Ama unuttuğumuz birşey vardı,bir Fenerbahçe'li hangi kurumda ne konumda olursa olsun,tarafsız olamazdı,zaten böyle de bir lüksü yoktu.Tahminim doğru çıktı.İlk etapta süreci uzatıp,topu adli makamlara attı ve yargı sürecini bekleyeceklerini söyledi.Tabi bu arada liginde önceden belirlenen tarihte başlatılmasını uygun gördü.Sonra ne olduysa,fikirleri değişti ve adli makamlardan belgeleri alıp,etik kurulunca incelenmesine karar verildi.Ve etik kurulunun görüşlerine göre karar vereceklerini söyledi.Tabi bu arada liglerde yaklaşık 40 gün ertelenmişti.Bu kararlardan şu ana dek yine birçok şey konuşuldu,bir sürü spekülasyon yapıldı,araya birde zorlamayla Galatasaray adı da bulaştırıldı.Bu şekilde daha da rahat ettiler.Galatasaray'ın suçsuz olduğunu onlarda çok iyi biliyordu ama amaç çamur at izi kalsındı.Metriste bulunan ve sık sık fenalıklar geçirip hastaneye kaldırılan Aziz Yıldırım'ın kalemşörleri tarafından savcılığa verilen ifadelere bakılarak klübümüz bu soruşturmaya dahil edildi.Ama bundan bişey çıkmadı,zaten çıkmayacaktı da.
Ve bugün bu sürecin sonuna gelindi.Beklediğimiz üzere top yine adli makamlara atıldı ve yargı sonucu bekleneceği söylenildi.Tabii bu durumda insan sormadan edemiyor.Madem bu süreci uzatacaktınız,yargı sonucunu bekleyecektiniz,ne sikime ligleri 40 gün ertelediniz?Savcılıktan elinize verilen 26 belgeye rağmen hala neden elimizdeki belgeler yeterli değil diyorsunuz?Bu belgeler gelmeden önce gizlilik kararının devam ettiğini bildiğiniz halde,hala ne demeye şüphelilelerin savunmasını alamadığımızdan süreci uzatıyoruz diyorsunuz?Bunun gibi sorulacak bir sürü soru mevcut aslında.Amaç süreci uzatarak Fenerbahçe'yi Cl'den gelecek paralardan mahrum etmemek ve bu süreçte yasa değiştirip,suçu sadece şahıslara yükleyip,kurumları bundan ayırt etmek ve Fenerbahçe'yi kurtarmak.Bu durumda Türk futbolunun ölüm fermanı imzalamakla eşdeğerdir benim gözümde.Bundan sonra Türkiye'de oynanacak şeye futbol demek imkansız.Bu sene yaşanacakları gördükten sonra,bu ülkede futbolun oynanamayacağını da göreceksiniz.Fenerbahçe'ye her gittiği yerde(Sivas hariç)tepki gösterilecek,saha dışında bir çok olaylar olacak ve işin çıkılamayacak bir hal alacak futbol.Uzun lafın kısası bundan sonra izleyeceklerimiz sadece tiyatrodan ibaret olacak.
17 Haziran 2011 Cuma
En Önemlisi Takım Olabilmek
Aslında transferler tamamlanmadan,takımın gelecek seneki görüntüsü hakkında yorum yapmak erken.Ama şu zamana kadar yapılan transferlerin ışığında bazı şeyleri öngörmek te zor değil.Geçen 3 felaket yılın üstüne,camiada taşlar yerinden oynadı.Polat yönetimi devrildi,tarihimizde ilk defa bir sezon içinde 3 farklı teknik direktör görev yaptı ve bir çok futbolcu gönderildi.Son 3 yıldır yapılan yıldız transferlerinin takıma katkısı minimum düzeyde kaldı.Bunda en önemli etken bu isimlerin yeteneksiz olması değildi.Aldıkları ücretler açısından takım içindeki dengeleri alt üst etmeleriydi.Ve kendilerini takımın gerçek sahipleri ilan eden yerlilerin açık hedefi haline geldiler.Bu noktada sorun hep aynıydı aslında.Yerli ve yabancı oyuncuların kaynaşamaması ve hep çekişme halinde olmalarıydı.Zaten bu dönemde yaşanan başarısızlıklar,ilk etapta teknik direktör ve yabancı oyunculara kesildi.Yerli oyuncuların medyadaki etkileri sayesinde,hedef olarak hep bu isimler gösterildi ve koca camiada yapayalnız bırakıldılar.Siz hiç Rıdvan Dilmen'in Arda'yı,Ayhan'ı,hatta Mustafa Sarp'ı eleştirirken gördünüz mü?Varsa yoksa yabancı oyuncular,Loric Cana daha gelir gelmez,kendisi hakkında,Türkiye'de bunun gibi 60 oyuncu var dendi.Futbolu bu adamların sözleriyle takip eden,cahil taraftar kitlesi ise,bu sözleri kabullenip,tepkisini hep bu oyunculara gösterdi.Zaten sonrasında yerli oyuncuların kalitesizliği ve küsmüş yabancı topluluğun etkisiz kalması sonucu,tarihimizin en rezil dönemlerini yaşadık.
Şimdi Fatih Hoca eminim ki bütün bunların farkında.İlk etapta bu hayati soruna çözüm bulması gerekecek.1996-2000 döneminde yaşanan başarılarda,yerli yabancı bütünleşmesinin,takım olmanın etkisi hayli fazlaydı.Takımda ki yabancılar,yerli oyuncular tarafından kabul görmüş ve en önemlisi saygı duyulan isimlerdi.Fatih Hoca kısa vadede bu sorunu halledeceğine inanıyorum.Zaten Fatih Hoca'nın en önemli özelliği,çok iyi motivatör olması ve futbolcularla olan yakın ilişkileridir.Gittiği her takımda futbolcuları tarafından çok sevilmiştir.Son 3 yıldır yaşanan kaos ortamında,Fatih Hoca'nın bu yersiz çekişmeleri sonlandıracağını umut ediyorum.
Onun dışında Selçuk,Ceyhun,Forlan,Reyes ve Ujfalusi önemli isimler.Hepsi de kendilerini kanıtlamış,takıma direkt katkısı olabilecek isimler.Ama isimleri tek başına anlam ifade etmeyecek,önemli olan takım içindeki uyumları olacaktır.Eğer ki bu uyumu sağlarsa zaten faydalı olacaklardır.Bu arada yapılan transferlerden sonra,Fatih Hoca hücumcu bir takım yaratacak gibi görünüyor.Bu tarz futbolun ülkemizde ters teptiğini yakın zamanda çok gördük.Biz ve Beşiktaş buna en iyi örnek.Henüz erken ama benim endişem budur,bekleyip göreceğiz...
Şimdi Fatih Hoca eminim ki bütün bunların farkında.İlk etapta bu hayati soruna çözüm bulması gerekecek.1996-2000 döneminde yaşanan başarılarda,yerli yabancı bütünleşmesinin,takım olmanın etkisi hayli fazlaydı.Takımda ki yabancılar,yerli oyuncular tarafından kabul görmüş ve en önemlisi saygı duyulan isimlerdi.Fatih Hoca kısa vadede bu sorunu halledeceğine inanıyorum.Zaten Fatih Hoca'nın en önemli özelliği,çok iyi motivatör olması ve futbolcularla olan yakın ilişkileridir.Gittiği her takımda futbolcuları tarafından çok sevilmiştir.Son 3 yıldır yaşanan kaos ortamında,Fatih Hoca'nın bu yersiz çekişmeleri sonlandıracağını umut ediyorum.
Onun dışında Selçuk,Ceyhun,Forlan,Reyes ve Ujfalusi önemli isimler.Hepsi de kendilerini kanıtlamış,takıma direkt katkısı olabilecek isimler.Ama isimleri tek başına anlam ifade etmeyecek,önemli olan takım içindeki uyumları olacaktır.Eğer ki bu uyumu sağlarsa zaten faydalı olacaklardır.Bu arada yapılan transferlerden sonra,Fatih Hoca hücumcu bir takım yaratacak gibi görünüyor.Bu tarz futbolun ülkemizde ters teptiğini yakın zamanda çok gördük.Biz ve Beşiktaş buna en iyi örnek.Henüz erken ama benim endişem budur,bekleyip göreceğiz...
3 Haziran 2011 Cuma
Gökhan Gönül(Süz)!!!
Fenerbahçe'nin bana göre en değerli oyuncusudur Gökhan.Sağ tarafı koridor gibi kullanan,hem defans ta hemde ofansta oldukça etkili bir oyuncu.Bu seneki şampiyonluk ta payı azımsanamaz.Ne var ki,kendisini Milli Takım da göremiyoruz bir türlü.Son Avusturya maçını çıkarırsak,hiçbir milli maçta takıma doğru dürüst katkısı olmadı.Zaten çoğu maçta da sakatlığı nedeniyle yer almadı.Benim burda takıldığım nokta,bu adam Fenerbahçe formasına verdiği değerin yarısını bile Milli formaya vermemiştir.Fenerbahçe'de defalarca sakat sakat oynamasına karşın,Milli Takımda asla kendini riske atmadı.Hatta Euro 2008 öncesi,Fenerbahçe'de sürekli sakat sakat oynamasından dolayı,bu önemli turnuvada yer alamamıştı.Şu Arda'nın Milli Takıma verdiği değerin çeyreğini versen yeter Gökhan.Senin yegane hedefin Fenerbahçe'de oynamak olmasın,yılda bir kaç kez Milli Takıma katkı sağlamak senin görevin.Hakikaten yetti artık,bir kez olsun fedakarlık yap...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)