17 Mart 2011 Perşembe

Sinsi Ve Kurnaz

Aykut Kocaman,ilk yarıda kadıköyde 0-0 sonuçlanan maçtaki,Sabri-Niang-Dia üçlüsünün dahil olduğu pozisyonun penaltı olduğunu iddia etmiş ve futbolcularını motive etmek içinde,o pozisyonun fotosunu duvarlara asmış.
Şimdi o pozisyonu tekrar izlediğimde,esas faula maruz kalınan oyuncunun Sabri olduğunu gördüm.Aklı başında  ,fanatiklik beynini kemirmemiş insanlarda dikkatlice izlediklerinde benim haklı olduğumu görürler.Sabri Dia'dan evvel topa hamle yapmak isterken,Niang'ın ittirmesi sonucu,Dia'nın tepesine çıkıyor.Fotoyo sadece bu şekilde bakıldığında penaltı olduğu düşünülebilir ama  durum öyle değil.
Aykut Kocaman,1996 yılında Trabzon'da aldıkları galibiyetten sonra yaptığı açıklamalarla,milletin gönlünde taht kurmuştu.Ama o asla göründüğü gibi efendi biri değil.Fenerliler çok sevse de ,Aykut Kocaman'ı Ali Şen'e sormaları yeterli.O dönemde takımda Sakaryalılar grubunun başını çekiyordu.Kankası Oğuz'la birlikte takımın sahibi gibiydi.Onların yaptıklarını belki hiç bir fenerli göremedi ama Ali şen gördü.Düşünsenize o kadar iyi bi insan bu şahıs,neden şampiyon oldukları sene Ali Şen tarafından sepetlendi?Üstelik şampiyonlukta o kadar katkısı varken.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz demiş atalarımız,Ali Şen sadece kişisel nefretinden dolayı göndermedi onu.

Aslında Aykut Kocaman'ın nasıl sinsi ve kurnaz birisi olduğunu görmek için çok eskilere gitmemek lazım.Daha geçen sene Daum'un kuyusunu açık bir şekilde kazan o değilmiydi?.Acaba Trabzon maçında kaçan onca pozisyondan biri gol olsa şu an burada olacakmıydı?Kendisi istediği adamları getirdi,geçen sene Daum devre arasında forvet,solbek,orta saha istemesine rağmen hiç bir oyuncu transfer edilmedi.O çok efendi olduğu iddia edilen Aykut gerek yok dedi transfere.Daum ona rağmen,tüm zor koşullarda müthiş bir seri elde etti,adam kılpayı kaçırdı şampiyonluğu.Bence Daum Aykut'tan 10 kere daha iyi teknik direktör ve adamdır.

Bu senede doludizgin giden Trabzon'un futbolunu takdir edeceğine,Trabzon'a verilen penaltılar incelenmeli diyerek,gündem değiştirdi.Kadıköyde,ev sahibi teknik direktör olmasına rağmen,Şenol Güneş'in yanına gitmeyerek adamlığını gösterdi.Şenol Hoca yanına gelip tokalaşırken ki surat hali,ruh halini tam anlamıyla yansıtıyor.Futbolculuk döneminde de sevmezdim,hocalık döneminde de sevmiyorum.Beni esas sinir eden bu adamın bu kadar efendi gösterilmesi.Aslantepede fenerlilere tepki gösterilecekse en başta bu sinsi herife gösterilmeli.Ulan maçın net favorisisin,bizden daha iyi oynuyosun,böyle ufak hesaplara neden ihtiyaç duyarsınki?,kalkmış 5 ay evvel oynanan maçın pozisyonunu durduk yere gündeme getiriyosun?Ah ulan sizi şöyle evire çevire yenmek var,o iğrenç hesaplarınızı ters çevirip bir yerlerinize monte etmek var.Şu futbolcular bizim istediğimizin çeyreğini istese yerle bir eder bunları.Berbat geçen sezona ufak bir teselli adına yenin şu feneri allah aşkına...

16 Mart 2011 Çarşamba

Şereftir Seni Sevmek


-''Manyakmısın oğlum sen,bu maçın neyini izliyeceksin?
-''Taa İstanbullara gidip Fenerin fark atmasını mı izleyeceksin?
-''Ne iddianız varda gidiyosun?
-''Yemişsin sen kafayı?

Galatasaray-Fenerbahçe maçına gideceğimi söylediğimde çevremdeki insanların verdiği tepkilerdir,yukarıda yazılanlar.Doğru ya benim ne sıkıntım varda gidiyorum bu maça?Manisa nere İstanbul nere.Harcadığın para bir yerde,çekeceğin yorgunluk bir yerde.Üstüne bir de gelmesi oldukça muhtemel olan mağlubiyetin sancısı da var.Yani akıl karı değil!!!

Eğer ben Galatasaray'ı sadece başarısı için sevmiş olsaydım,bu takıma sadece iyi günde sahip çıksaydım,destekleseydim.Bir çeşit ego tatmini aracı olarak görseydim Galatasaray'ı,Bu maça asla gitmezdim ve yukarıda yazdığım düşüncede olurdum.Ama ben öyle bir GALATASARAY'lı değilim.GALATASARAY'lılık damarlarma kadar işlemiş,canımdan bir parçadır GALATASARAY,günün her saatinde en az 2-3 kez aklıma gelir GALATASARAY,hemen herşeyi GALATASARAY'a göre ayarlarım,kendimi bildim bileli GALATASARAY aşığıyım.Hiç bir zaman azalmadı,aksine daha da arttı bu sevgi.Ha birçok insan anlamaz bu duyguyu,anlam veremez,saçma gelir.Öyle düşünen insanlara da saygım var.Kimse kimseyi bütünüyle anlamak zorunda değil,açıkcası bu halimin insanlara tuhaf gelmesi de umurumda değil.Ben böyleydim,böyleyim ve hep böyle kalacağım.Ömrümün sonuna dek GALATASARAY'ın peşinden gideceğim.

Türkiye'de taraftar profili başarıya endeksli.Benim gibileri kesinlikle azınlıkta kalır.Kimsenin taraftarlıklarını sorgulamak haddime değil,yanlış anlaşılmasın ama benim kriterlerime göre,taraftarlık,gönül verdiği takımın her zaman yanında olmasından geçer.Nasıl ki başarılar geldiğinde,seviniliyorsa ve takıma destek olunuyorsa,başarısızlıkta da takımının yanında olmalı,hatta daha fazla sahiplenmeli.

Galatasaray çok kötü dönemden geçiyor.30 yaşına merdiven dayamış biri olarak,Galatasaray'ın bu kadar berbat durumlara düştüğünü hatırlamıyorum.Ama şu varki bu dönemde daha çok bağlandım Galatasaray'a,Çünkü bu takım bana hayatımda belki de bir daha yaşayamacağım sevinçleri yaşattı bana.Bunca zaman beni mutlu etti.Yaşadığım bu mutlulukların elbet bedeli olmalı.Ve şu an o bedeli ödüyoruz belkide.Hepimizin öyle ya da böyle Galatasaray'a vefa borcu var.Esas şimdi Galatasaray'a daha fazla destek olunmalı,her zamankinden daha çok sevilmeli Galatasaray,her zamankinden daha çok desteklenmeli.Eğer tepki verilecekse Galatasaray'ı bu hale getirenlere verilmeli.Yönetimine,teknik direktörüne,futbolcusuna (maç esnasında olmamak şartıyla) tepki verilmeli.Yani şahıslara verilmeli.Galatasaray'a tepki olmaz,olmamalı!!!Tribünler boş kalmamalı.Hele Fenerbahçe ile oynanacak maçta asla boş olmamalı tribünler.

Cuma günü büyük bir heyecan ve umutla yerimi alacağım Aslantepe'de.Bütün benliğimle Galatasaray'ın yanında olacağım.Ona olan sevgimi haykıracağım saaatlerce.Sonunda mağlubiyet dahi olsa asla pişman olmayacağım.

13 Mart 2011 Pazar

Aynı Nakarat


Stancu çıkar Barış girer,sahanın en iyisi Pino çıkar,aylardır piyasada gözükmeyen kayıp kaptan Arda girer,Çağlar Birinci çıkar,Mustafa Sarp girer,Hakan Balta sol beke geçer,Loric Cana defansın göbeğine geçer,2 senedir ömrümüzü çürüten BAM üçlüsü yine sahneye çıkar ve yeniliriz.Bugün oynanan maçın özeti budur,fazla söze gerek yok.

Bazen


Bazen ...

Nefes almak değildir , yaşamak...

Onunla gülüp, Onunla ağlamaktır...

Sarı -Kırmızı olmaktır , her an Onu solurcasına...

*
Bazen ...
Özgürlük , çimlerde koşmak değildir...
Sevdası uğruna prangaya vurulmaktır...
Hep Ona tutuklu kalmışcasına...

*
Bazen ...
Başarı ... Para , Kupa kazanmak değildir...
İnsanların yüreğine dağlanmaktır ...
Damarında, kanında yaşarcasına ...
*
Bazen ...
İmparatorluk , ülkeleri ele geçirmek değildir...
Bir Meşin yuvarlakla , Yürekleri fethetmektir...
Sınır tanımadan hüküm kurmaktır, Milyonlarcasına...
*
Bazen...
ASLAN , bir hayvan değildir...
Bir Simge, bir Semboldür... Tarifsiz güçtür ...
Ruhundaki asalete yazılmışcasına...
*
Bazen ...
Cehennem....Öbür dünya değildir...
Taraftarla coşmuş, SAMİYEN'dir ...
Alev alev yanarcasına...
*
Bazen ...
İmkansız ...Olmaz değildir...
7 kişi 7 Sıfır yenmek , Ağları delmek , Şampiyonluktur Milenyumda ...
Hayalleri gerçek yapmaktır...Sahaya her çıktığında...
*
Bazen ...
KRAL olmak , taç giymek değildir...
Soyunu sevgiden, unvanı halktan almaktır...
Her doğan bebenin METİN olmasıdır...
Kuşaktan kuşağa akarcasına...
*
Bazen ...
VEFA...Semt adı değildir..
14 yıl kan kusup, ölümüne arkasında durmaktır...
Her şartta, yıkılmaz bir duvarcasına...
*
Bazen ...
Tarih, tozlu bir sayfa değildir...
Gerçektir , yaşamdır...1905'te doğup Ciltlere sığmamaktır...
Destanların değişmez yazarı olurcasına...
*
Bazen ...
GÜÇ, bir sıfat değildir...
Evsiz barksız , beş parasız ,en zorda, tüm dünyayı ayağa kaldırmaktır...
Üstünde sade bir parçalı formayla, kolaycasına...
*
Bazen ...
Cesaret, Korkuyu yenmek değildir...
Onbinlerce rakibin arasından geçip, kalesine Bayrağı dikmektir...
Tek başına...Kimse yokmuşcasına...
*
Bazen ...
Sevgi...Anne, Baba, Eş, dost değildir...
Onlardan ötedir...Tutkudur Renklere, Armaya ...
Ayrılmaz parçanmışcasına...
*
Bazen ...
Hayat her şey değildir...
GALATASARAY’lı olup GALATASARAY’lı gibi yaşamaktır
Doğumdan ölüme
Kalbin her çarptığında...

Cimbombom diye

Atarcasına...

7 Mart 2011 Pazartesi

Gençlerbirliği 2 - Fenerbahçe 4

İlk yarı işler kötü giderken,Trabzon'a verilen penaltılar incelenmeli demişti Aykut Kocaman.Fenerbahçeli taraftarların,beyefendiliğiyle gurur duyduğu,ilk yarı istifasını isterken,işler iyi gitmeye başladığında baş tacı ettiği Aykut Kocaman,bugün attıkları ilk goldeki bariz ofsaytın ve Niang'ın uçarak kazandırdığı penaltınında incelenmesini istermi acaba?Aslında mesele Aykut Kocaman,Sadri Şener,Yıldırım Demirören,Adnan Polat,Aziz Yıldırım vs... değil.Bizim ülke de bu işler böyle yürüyor.Rakibinin lehine,kendisinin aleyhine verilen her karardan sonra,insanlar ortalığı yangın yerine çevirmeye alışmış.Ama her ne hikmetse kendi lehine verileln hatalı kararlardan sonra hiç bişey olmamış gibi hareket edilmesi,adiliktir,yavşaklıktır.Tekrar ediyorum,bunu sadece Aykut Kocaman'a söylemiyorum,Ülkedeki tüm spor adamlarına.Ulan biriside çıksın desin ki bizim bugün kazanmamızda hakem hatalarının etkisi de vardı.O zaman helal olsun diyeceğim.Adam gibi adam olduğu her fırsatta dile getirilen Ertuğrul Sağlam,Galatasaray'a attıkları ilk golün nizami olmadığını söylemedi misal.Söylese adamlığı tescil olurdu.Bakalım beyefendiliğiyle tanınan,ya da beyefendi olduğu iddia edilen Aykut Kocaman maçtan sonra ne diyecek,çok merak ediyorum.

6 Mart 2011 Pazar

Beşiktaş 1 - Trabzon 2

Trabzon deplasmanlarda son dakika da gülme geleneğini bu akşamda devam ettirdi.Bu takım üzerindeki panik havasını atmaya başladığında,şampiyonluk şansı artar.Bu akşam çok kritik galibiyet aldılar.Özellikle Burak süper bir performans ortaya koydu.Trabzon bu sene şampiyon olursa Onur ile birlikte en büyük pay Burak'a ait olacak.Maçın ilk yarısında burnunun kanadığı pozisyonda Beşiktaş tribünlerinin küfürlerine maruz kalan Burak'ın bu akşam gol atmasını çok istemiştim.Galibiyet golünü onun atması güzel bir cevap oldu,Beşiktaş'ın çarşı pazarına.

İkinci yarının başında Beşiktaş'ın hemen her maçının zevkli geçeceğini söylemiştim.Şu zamana dek Ankaragücü ve Antalya maçı haricindeki maçları çok zevkli geçti.Bu maçta öyleydi.Shuster şartlar ne olursa olsun hücumu düşünen bir hoca,aklında fikrinde hücum futbolu var.Bu akşam Quaresma olsaydı daha farklı olabilirdi.Çünkü Quaresma bu takımın en önemli hücum silahı.Onun olmadığı her maçta Beşiktaş'ın hücum fonksiyonları en aza indi.Bu maçta da rakip uzun süre 10 kişi olmasına ve 1-0 öne geçmelerine rağmen yenildiler.Bu defans hattıyla işleri zor.Bu halleriyle Gaziantep'e dünya pozisyon verirler ve kupadan da elenirler...

0-0

Aslında 0-0 son 2 maçın skoru değil sadece.Koca bir sezonun sonucu.0'a 0,elde var 0.İşin taktik-teknik zırvalıklarını bir kenara bırakalı epey oldu.Bu takımın bir kere kendine güveni gitmiş.Önceden Galatasaray berbat oynadığı maçlarda bile bir şekilde golü bulur,korumasını bilirdi.Çok kötü oynayarak kazandığımız bir sürü maç vardır.Bu sadece Galatasaray için değil,diğer büyük takımlar içinde söz konusu.Ama artık biz bırakın kötü oynadığımız maçı,ortalamanın üstünde oynadığımız maçları bile kazanamıyoruz.Dün akşam Galatasaray bana kalırsa TT Arena'da kazandığımız Buca ve Sivas maçlarından daha iyi oynadı.Ama özgüven sorunu futbolcuları esir almış durumda.Kolaylıkla atılacak goller bile,aşırı stresten ve panikten atılamıyor.Söylenecek çok şey var aslında.Zor zamanlar yaşıyoruz ve yaşayacağız da bu sezon bitene kadar.Hatta bu yönetim ve zihniyet olduğu müddetçe seneye de yaşayacağız.Ama bu takım başarısız da olsa,yerin dibine de girse,yalnız yürümeyi haketmiyor.Her ne şartta olursa olsun,Galatasaray'ı asla yalnız bırakmamak gerek.Takımla beraber taraftarda büyük bir sınavdan geçiyor bana göre.Türkiye de hiç bir taraftarın yaşayamadığı sevinçleri yaşamış,başarıya alışmış taraftarın,takımının bu zor günlerinde yanında olup olmayacağını göreceğiz.Ben bu takım 3. lige dahi düşse peşinden giderim.Yaşadığım sürece Galatasaray'dan asla vazgeçmeyeceğim.İllaki futbolcuya kızacağım,yönetime kızacağım,gün gelecek isyan edeceğim,yeter artık diyeceğim,ama her zaman bu takımın yanında olacağım.Galatasaray'ı gerçekten sevenlerin de bu şekilde davranması gerek,bu takım sürekli sahip çıkıldığı sürece dirilecektir,böyle 50 bin kişilik stadda 5 bin  kişiyle değil...

4 Mart 2011 Cuma

Kayseri 1 Manisa 2

Manisa ters takım.Bunu bu sene birçok defa ispatladı.Üstlerine gelen,sürekli golü düşünen,defans güvenliğini ikinci plana atan tüm takımlara,ters geldiler.Kayseri ligin iyi takımı.Oynadıkları futbolla birçok futbolseverin takdirini kazandılar.Bu akşam da güzel oynadılar bana kalırsa.Birçok gol pozisyonundan yararlanamadılar.Sahaya birçok eksikle çıkan Manisa,her zamanki gibi,sağlam defans,kontrataklarla sonuca gitme hedefindeydi.Kayseri'nin ilk dakikalardaki müthiş baskısını atlattıktan sonra,dengeyi sağladılar ve İvanski'nin güzel frikiğiyle golü buldular.Bu dakikadan sonra maç hep Kayseri'nin hakimiyetinde gitti,zaman zaman oyunun temposu düşse de,Kayseri hep golü düşündü.Ama ne direkleri geçebildiler ne de İlker Avcıbay'ı.Son dakika da gelen Kahe'nin golüyle Manisa galibiyetini perçinledi.Zalayeta'nın golü sadece 1 dakikalık bir heves verdi Kayseri'ye o da sonucu değiştirmedi ve Manisa bu kadar eksikle çıktığı bu zorlu maçta önemli bir galibiyet aldı.Bu arada Kayseri'nin  mağlubiyetinde hakem hatalarının da etkisi vardı.Maç 0-1 ken Önder Turacı'nın nizami golünü ofsayt gerekçesiyle iptal etti.Kahe'nin attığı ikinci gol öncesinde de hem Serdar Kesimal'a faul vardı hem de ofsayttı.Bunlar önemli hatalar.

Bu mağlubiyet Kayseri'nin hedeflerine önemli bir darbe vurdu ama Şota'nın daha ilk senesinde böylesine efektif futbol oynatması çok önemli.Kesinlikle onla devam edilmeli.Ben Kayseri yönetiminin yerinde olsam ne yapar eder onu uzun yıllar takımda tutarım.İnanıyorumki Şota'lı Kayseri önümüzdeki yıllara damgasını vuracaktır.

3 Mart 2011 Perşembe

Hesap Kankaya Kaldı

Kupaya vedanın bir bedeli olmalıydı.Ve bu bedelde,taraftarın ciddi anlamda hoşlanmadığı Adnan Sezgin'e ödetildi.Gerçi Adnan Polat'ın dediğine göre kendisi istifa etmiş.ama bana inandırıcı gelmedi.Ne de olsa kankası,ben gönderdim demesi olmazdı.
Son yıllardaki her başarısızlıktan sonra kopan kelleler bu takımı düzeltmedi.Gerçi kopan kelleler,genelde futbolcu ve hocalara aitti.Bu sefer bi değişiklik oldu ve süper profesyonel idari menajer!!! Adnan Sezgin'in kellesi koptu.Hayırlara vesile olsun demek isterdim ama çok şey farkedeceğini sanmıyorum.Ben yönetimin istifa etmesini beklerdim ve vizyon sahibi bir yönetime kavuşmamızı isterdim.Ama böyle bir vizyonsa sahip olacak insanların oluşturacağı bir yönetim olurmu,o da muamma.
Martın 20 nde Fenerbahçe ile maçımız var.Şu şartlarda onlara diş geçirmemiz zor.Onlara yenilirsek,birilerinin daha kellesi kopar bu sefer piyango Hagi'ye vurur,sonra genel kurul olur Adnan Polat'ta gider.

2 Mart 2011 Çarşamba

Olmuyor

Kapasitemiz bu kadar.İnanın bundan iyisini oynayamazdık,bu takımla.Gaziantep sadece skoru korumaya çalıştı,özellikle ilk yarının büyük bir kısmında topun sahibi oldular.Ama hücumu düşünmediklerinden pozisyon üretemediler.Çok fazla hücum yapmamıza rağmen gollük pozisyonlar bulduk.Benim saydığım 5 net pozisyonumuz var,ama olmadı.Kazanamadık,ortalamanın üstünde oynadık ama olmadı.Bu maçı kazanmayı en çok isteyen adam Milan Baroş'tu.Yırtındı durdu 90 dakika,asla pes etmedi.Sökülen korner direğini koşarak yerine dikmesi görülmeye değerdi.Bu adamdaki hırsa bayılıyorum.Keşke kazansaydık,en çok Milan Baroş adına sevinecektim,olmadı.Bu sene hiç olmadı zaten,olmayacak ta.Hedefsiz kaldık.Önümüzdeki seneye Avrupa yok,zaten bu sene de yoktu,seneye de olmayacak.Böyle gitmez,bir çare bulunmalı.Savaş başlamalı,savaş.Galatasaray'ın itibarını yerine getirecek,savaşan insanlar lazım.Bir kere tıpkı Milan Baroş gibi savaşan yıldız lazım,her şartta takımını destekleyecek,daha maç bitmeden,maçın içinde futbolcusunu yuhalamayacak taraftar lazım,taraftarı müşteri gibi görmeyen,tabiiri caizse her fırsatta taraftarını sikmeye çalışmayan bir yönetim lazım,Galatasaray'a sahip çıkacak,elin maskarası olmayacak,5 para etmez ibnelere kul köle olmayacak yönetim lazım.Galatasaray'a Galatasaray adına yakışan insanlar lazım.

Galatasaray-Gaziantep / Maç Öncesi

Tarihimizde hiç bir zaman,Türkiye Kupası çeyrek finali bu kadar önemli olmamıştı.Berbat geçen sezonda tek dayanağımız kupa kaldı.Hem Avrupa Kupalarına gidebilmek adına hem de yerin dibine giren itibarımızı bir nebze olsun kurtarmak adına,bu maçı kazanmalıyız.

Açıkcası kuralar çekildiğin de Gaziantep'in çıkmasına üzülmüştüm.En azından takım sonraki haftalarda belki toparlanır umuduyla,daha basit bir kura bekliyordum.Gerçi şu halimizle Buca,Gençlerbirliği,İbb hatta Antep Belediye bile bizi eleyebilirdi.Ama Beşiktaş'la birlikte Gaziantep en ciddi rakiplerdi ve biz Gaziantep'le eşleştik.İlk maçta iyi oynamamamıza rağmen bir ara 2-1 öne geçtik.Bu deplasmanda alınacak çok güzel bir sonuçtu.Ama tıpkı son İbb maçında olduğu gibi üst üste goller yiyerek bu önemli avantajı kaybettik.En azından 2-2 bitirmeliydik.Şimdi normalde deplasmanda,3-2 yenilmek çok kötü değil,hatta avantaj bile sayılabilir.Ama bu durum rakibe göre değişiyor.Gaziantep hali hazırda iyi olan kadrosunu,devre arasında isabetli transferle güçlendirdi.Ve ligin şuan da Fener ile birlikte en formda takımı.Şimdi bu takıma karşı mutlak galibiyet parolasıyla başlayıp,defansı riske ederek hücum düşünürsek,Bursa'nın durumuna düşmemiz yüksek ihtimal.Popov,Wagner,Olcan gibi kontratak futboluna yatkın isimlerin,zaten sene başından beri kırık dökük olan defans hattımızı perişan etme ihtimalleri bir hayli fazla.Bir de devre arasında yönetimin iş bilmezliğinden dolayı,elden kaçan Cenk Tosun faktörünü de eklersek,sıkıntılı bir gecenin bizi beklediğini rahatlıkla söyleyebilirim.Gaziantep hücumsal anlamda etkili bir takım.Defansları ise sezon başından beri çok iyi.Doğru dürüst hücum aklına sahip olmayan takımımızın,maçı kazanması mantık çerçevesin de mümkün gözükmüyor.

Tabii futbol da her şey mantık dahilinde gelişmiyor.Her zaman favori olan kazanmıyor.Galatasaray adının olduğu yerde her zaman umut vardır.Futbolcuların yapması gereken,Galatasaray'da oynadıklarını idrak edip ve Galatasaray isminin gücünü arkasına alıp,bıkmadan usanmadan mücadele etmek.Taraftara mücadelelerini gösterirlerse,arkalarında müthiş bir destek olur ve sonucunda tur gelir.Buna inanıyorum.Ama iş onlarda bitiyor.Ayrıca böylesine formda bir rakibi elemekte,futbolcuların özgüvenini yerine getirir ve bu durum da gelecek maçlara olumlu yansır.Uzun lafın kısası galibiyetten başka seçeneğimiz olmayan bu akşam da,kazanmamız dileğiyle.Başarılar Galatasaray...

Bloguma Dokunma

Ne biçim bir memlekette yaşıyoruz,anlayamıyorum.Gün geçmesin,ota boka yasak çıksın.Bir kaç Blogger illegal yollardan maç yayını yaptı diye,milyonlarca Blogger'ın hakkı gasp ediliyor.Kardeşim sen yayını yapanı cezalandırsana,ne derdin var,paşa paşa yorumlarını yapan insanlarla.Bu kadar aptalca bir karar olabilirmi.Hiç bir karşılık beklemeden,duygularını,düşüncelerini,beğenilerini vs... birçok şeyi paylaşmak mı insanların suçu.Bir an önce bu salak saçma karardan vazgeçilmeli,kim yayın yapıyorsa onlar cezalandırılmalı,biz değil...