17 Ağustos 2011 Çarşamba

Keita(Nerde Kalmıştık)


Galatasaray'ımıza ilk transferinde,Elano'nun gölgesinde kalmıştı ama kısa sürede gösterdiği güzel performansla,bir anda Galatasaray taraftarının gözbebeği olmuştu.Henüz takım oyununun oturmadığı dönemde,takımın hücum gücüne en fazla katkı yapan isim tartışmasız Keita idi.Fenerbahçe maçına kadar her şey yolunda giderken,Carlos ibnesinin kışkırtmasına gelerek,takımımızı 10 kişi bırakmasından sonra,ipler bir anda gevşemeye başladı.Rijkaard her fırsatta Keita'nın bu maçta yaptığı hatanın affedilmez olduğunu ima ediyordu.Zaten o olaydan sonra Keita ile Rijkaard'ın yıldızları bir türlü barışmadı.Rijkaard ilk etapta Keita'yı takımdan kesti,ilk 11 de çıktığı maç sayısı azaldı.Bu durumdan rahatsız olduğu her halinden belli olan Keita,ilk zamanlarda olduğu gibi takıma katkı sağlayamamaya başladı.Ama ne kadar az şans bulursa bulsun,forma giydiği her maçta elinden geleni yaptı ve takımın en önemli hücum silahı oldu.ASY'de Selçuk'un golüyle yenildiğimiz maçta,canınını dişine takan tek isim oydu bana göre.Uefa'da A.Madrid'le yaptığımız maçlarda,onun oyunu ve golleriyle direnç gösterdik.Her ne hata yapmış olursa olsun Keita giydiği formanın hakkını veren bir oyuncuydu.Uzun zamandır tribünleri onun kadar heyecanlandıran bir futbolcu gelmemişti takıma.Gidişine hiç anlam verememiştim.Kendisinin sahtekar olduğunu,uyumsuz olduğunu ima ederek gönderdiğini iddia edenler,bilmiyordu ki,bu ülkede Lugano gibi,Semih gibi ve en önemlisi Emre gibi sinsi pezevenklerin değer gördüğünü.O isimlerin yaptığı yanlarına kar kalırken,Keita gibi önemli bir ismin,o tür sebeplerle takımdan uzaklaştırılması çok manidardı .Neyse ki seveni çok fazlaydı ve herkes yeni Galatasaray'da bir kez daha onu görmek istiyordu.Açıkcası bu transferin gerçekleşeceğine pek ihtimal vermiyordum.Benim için çok sürpriz oldu ve çok ta iyi oldu.Tekrar hoş geldin Popito.Arena seninle çok daha ihtişamlı olacak...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder