16 Aralık 2010 Perşembe

Galatasaray Taraftarı

29 yaşındayım ve 9 yaşımdan beri Galatasaray'ı takip ediyorum.20 yıllık  süre içerisinde 9 şampiyonluk gördüm.Toplam şampiyonluğumuzun yarısından fazlasını görmüş şanslı bir nesildenim.Öyleki 14 sene şampiyonluk görememiş büyüklerimizle karşılaştırıldığında,oldukça şanslıyım.Üstüne avrupada gelen başarılar ve kupalarda çabası.Hal böyle olunca başarıya alışmış bir taraftar profili çiziyor ben ve benim yaşıtlarım.Zaten Galatasaray taraftarının şu anki en büyük sorunununda bu olduğunu düşünüyorum,buna bende dahilim.1996-2000 yıllarında üst üste gelen şampiyonluklarda 3 büyükler içerisinde,en az seyirci ortalamasıyla oynayan Galatasaray'dı.Bu tezatlığın açıklanması o dönem için zordu.O dönemde Galatasaray'ın hiç bir maçını kaçırmazdım ama etrafımda önemsemeyen o kadar Galatasaray'lı vardıki bu da tribünlere yansıyordu.Manisa'da yaşayan bir Galatasaray Taraftarı,sıradan bir anadolu takımıyla oynanan maçı,kahvede dahi izlemezken,İstanbul'da yaşayan taraftarın da staddan takip etmemesi çok şaşırtıcı değildi.Neden gelmiyorsunuz diye sorduğumda aldığım cevaplar hemen hemen aynıydı.Nasıl olsa kazanacağız ne gerek var.Dünyanın hiçbiryerinde böyle bir taraftar profili yoktur diye düşünüyordum o zamanlar.Gerçi şuanda taraftarlarımız o kadar duyarsız değil ama keşke o kadar duyarsız olabilseler diyecek kadarda zarar veriyorlar takımımıza.
Son dönemlerde maç içerisinde,zaten bir halt oynamayan veya oynayamayan takımı yuhlarayarak geri kalan dakikaları formaliteye bırakıyoruz.Geçen sene Selçuğun attığı daha doğrusu Leo Franco'nun hediye ettiği gol sonrası kaybedilen Fenerbahçe maçının son 15 dakikası sadece yuhlamalarla geçti.Keza kaybedilen son Bjk derbiside öyle oldu.Takım ne kadar kötü oynarsa oynasın,gösterilecek tepkinin maç sonuna bırakılması taraftarıyım.Maç içerisindeki protestolarla mağlubiyeti peşinen kabul etmiş oluyorsunuz.Asy'deki son Gençler maçında taraftar 26. dakikada maçı bitirdi ve veda maçından çok isyan maçına döndü.Tabiiki bütün suç taraftarda değil ama başarıya alışmış bir taraftar profilinin,üst üste gelen başarısız sonuçlar sonrası dengesinin bozulmasıyla takıma daha beter zarar verdiğide apaçık ortada.Bizim esas anlamda taraftar olmamız için,başarıya tapan taraftardan ziyade,takımına her türlü koşulda sahip çıkan ve onu asla yalnız bırakmayan bir taraftar profiline ulaşmamız lazım.Ve bu durumun takımada olumlu anlamda yansıyacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder